You are currently viewing Kat Mülkiyeti Kanunu ve Tüketici’nin Korunması Hakkındaki Kanun’da Yapılan Son Değişiklikler

Kat Mülkiyeti Kanunu ve Tüketici’nin Korunması Hakkındaki Kanun’da Yapılan Son Değişiklikler

1 Nisan 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7392 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile Kat Mülkiyeti Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile birlikte Kat Mülkiyeti Kanunu ve Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da bazı değişikliklere gidildi. 1.10.2022 tarihinde yürürlüğe girecek olan düzenlemeler ile taksitli satış sözleşmeleri, devre mülk satış sözleşmeleri ve kredi sözleşmeleri gibi konularda önemli düzenlemelere gidildi.

Taksitle Satış Sözleşmelerine İlişkin Değişiklikler

7392 sayılı kanunla değişikliğe gidilen ilk husus taksitle satış sözleşmelerine ilişkin oldu. Taksitle satış sözleşmelerinde tüketicinin temerrüde düştüğü durumda satıcıya tanınan kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkı, kanunun eski halinde tüketicinin kalan borcunu ifa edemediği takdirde doğmaktayken yeni düzenleme ile artık satıcının hakkını kullanabilmesi için tüketicinin sözleşmede yer alan borcun en az onda birini ifa edememe şartı aranmıştır.

Kredi Sözleşmelerine İlişkin Değişiklikler

Kredi sözleşmelerinde yapılan ilk değişiklik ise cayma hakkı konusunda gerçekleşti. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 24. maddesine göre tüketiciye on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin tüketici kredisi sözleşmesinden dönme hakkı tanınmaktaydı. Aynı cayma hakkı, yeni düzenlemeyle birlikte kredi sözleşmesinde yer alan borcu erken ödeyen tüketiciler için de getirildi. Düzenlemeyle birlikte tüketici kredi sözleşmesine konu olan borcu cayma hakkı süresi içerisinde öder ise satıcıya hiçbir bildirimde bulunmaksızın kredi sözleşmesinden cayma hakkına sahip olacaktır.

Yeni kanunla birlikte Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 29. maddesinde düzenlenen tüketici kredisi sigortaları için de düzenlemelere gidildi. “Sigorta Yaptırılması” başlıklı kanun maddesi “Sigorta, yan finansal ürün ve hizmet sunumu” olarak değiştirilirken, kanun maddesinin sonuna eklenen fıkra ile tüketici kredisi sözleşmesinin kredi ile ilgili olanlar hariç yan finansal ürün ve hizmetlerin satın alınması şartına bağlanmasının önüne geçildi. Aynı şekilde konut finans sözleşmelerine yapılan sigortaları düzenleyen 38. madde de değiştirilerek konut finansmanı sözleşmelerinin kredi ile ilgili olanlar hariç yan finansal ürün ve hizmetlerin satın alınması şartına bağlanmasının önüne geçildi.

Ön Ödemeli Konut Satış Sözleşmelerine İlişkin Yapılan Değişiklikler

Ön ödemeli konut satış sözleşmelerine ilişkin getirilen değişiklik ile de eskiden sözleşme tarihinden itibaren otuz altı ayı geçemez şeklinde düzenlenen devir veya teslim süresi, sözleşmede taahhüt edilen tarihte ve her halükarda sözleşmenin imzalanmasından itibaren kırk sekiz ay içerisinde olarak değiştirilmiştir.

Tüketici Hakem Heyetine Başvurular İle İlgili Değişiklikler

Kanun değişikliği ile birlikte artık Tüketici Hakem Heyetlerine Başvuru için kanunda düzenlenen sınır otuz bin lira olarak değişmiştir. Buna göre taraflar, İcra ve İflas Kanunu’ndan doğan hakları saklı kalmak kaydıyla değeri otuz bin lira altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetlerine başvurusu zorunlu olacaktır. Tüketici hakem heyetlerine ulaşımı kolaylaştırmak isteyen kanun koyucu, tüketici hakem heyetinin bulunmadığı yerlerde başvuruların o ilçenin kaymakamlığına yapılacağını düzenlemiştir. Kaymakamlığa yapılan başvurular, kaymakamlıkça gereği yapılmak üzere Bakanlıkça yetkili tüketici hakem heyetine iletilir.

Kanun maddesinin eski haline göre tüketici hakem heyeti kararına karşı yalnızca hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edilebilmekteydi. Artık tüketici hakem heyeti bulunmayan yerlerde kaymakamlıklara da başvuru yapılabildiği için tüketici hakem heyeti kararlarına karşı tüketicinin yerleşim yerindeki tüketici mahkemesine de itiraz edilebilmesinin önü açıldı.

Tüketici mahkemelerinde tüketici lehine verilen kararları karşı yapılan itiraz davalarında yapılan itiraz haklı bulunup karar kaldırıldığı takdirde tüketici aleyhine vekalet ücretine hükmedilmekteydi ancak yeni düzenlemeyle birlikte uyuşmazlık tüketici hakem heyetinde görülmekteyken mevcut olmasına rağmen heyete sunulmayan bilgi ve belgeler tüketici mahkemesine sunulursa ve bu belgeler doğrultusunda karar iptal edilirse tüketici aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmeyecektir.

Devre Tatil Sözleşmelerine İlişkin Yapılan Düzenlemeler

Kanunda yapılan değişikle birlikte en kapsamlı değişiklikler devre tatil sözleşmeleri bakımından getirildi. Devre tatil sözleşmelerine ilişkin yapılan ilk değişiklik eski kanun metninde devre tatil sözleşmeleri hariç cayma süresi dolmadan satıcı veya sağlayıcı, tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya tüketiciyi borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemiyordu. Yeni kanun metni ile birlikte kanun maddesinden de tatil sözleşmeleri hariç ibaresi çıkarılarak tüketiciye tanınan hakkın kapsamı genişletildi.

Yeni düzenleme ile birlikte artık 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nu uyarınca kurulan devre mülk hakkı sözleşmeleri hariç tüketicilerle mülkiyet payına bağlı ayni hak sağlayan devre tatil sözleşmesi imzalanması yasaklanmıştır. Kooperatif veya ticaret şirketi ortaklığı ya da dernek veya vakıf üyeliği suretiyle devre tatil hakkı tanınması da kanunun yeni halinde yasaklanmıştır. Yine tüketiciyi korumak adına devre tatil sözleşmesine konu olan taşınmaz üzerinde ayni hak sahibi olmayanların devre tatil sözleşmesi imzalaması da yasaklanmıştır. Kanunun yeni halinde sayılan yasaklı durumlara rağmen tüketiciden devre tatil sözleşmesi adı altında bir bedel alındığı takdirde ise satıcı veya sağlayıcı bu bedeli aynen iade etmek zorundadır.

Kanun değişikliğinden önce ön ödemeli devre tatil sözleşmesi imzalanmasında hukuki bir engel bulunmamaktaydı ancak yeni düzenleme ile birlikte devre mülk hakkı tanıyan devre tatil sözleşmeleri de dahil olmak üzere tüketicilerle ön ödemeli devre tatil sözleşmesi imzalanması yasaklanmıştır. Kanun değişikliğinde devre tatil sözleşmelerinin ve devre mülk hakkı tanıyan sözleşmelerin süresi yönünden de düzenlemelere gidilmiştir. Buna göre devre mülk hakkı veren sözleşmeler hariç devre mülk sözleşmeleri en fazla on yıl için kurulacak şeklinde değiştirilmiş, devre mülk hakkının yedi günden az olamayacağını düzenleyen kanun maddesi ise on beş gün olarak değiştirilmiştir. Tüketici eğer devre tatil sözleşmesinden doğan tatil hakkını belirli bir dönem için kullanmayacağını tatilin başlayacağı tarihten en az doksan gün önce sağlayıcıya bildirir ise, sağlayıcı hiçbir şekilde o dönem için tüketiciden herhangi bir isim altında bedel talep edemeyecektir.

Yeni düzenleme ile birlikte devre tatil sözleşmeleri için yasaklanan işlemleri gerçekleştirenler için de idari cezalar getirilmiştir. Buna göre kanunda yasaklanan işlemleri gerçekleştiren satıcı veya sağlayıcılar hakkında proje başına bir milyon Türk Lirası’nı geçmemek kaydıyla yaptıkları kanuna aykırı her işlem için üç bin beş yüz Türk Lirası idari para cezası uygulanır. Aynı şekilde Kat Mülkiyeti Kanunu’nun sekizinci kısmı uyarınca düzenlenen devre mülk hakkı veren sözleşmeler dışında devre mülk sözleşmesi kuranlar veya aracılık edenler, kooperatif veya ticaret şirketi ortaklığı ya da dernek veya vakıf üyeliği suretiyle devre tatil hakkı tanıyanlar ile bu işleme aracılık edenler, devre tatile konu mal üzerinde ayni hak sahibi olmadığı hâlde devre tatil satışı yapanlar ve ön ödemeli devre tatil sözleşmesi kuranlar hakkında üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası uygulanır.

Kanun koyucu, kanun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle halihazırda kurulmuş olan devre tatil sözleşmeleri açısından karışıklığa neden olmamak adına 6502 sayılı kanuna geçici madde eklenerek değişikliklerin hangi durumlarda uygulanacağının sınırları belirlenmiştir. Buna göre kanun değişikliği yürürlüğe girdiği tarihten önce kurulmuş olan belirsiz süreli tüketici sözleşmeleri hariç tüm tüketici sözleşmeleri için o sözleşmenin kurulduğu tarih itibariyle yürürlükte olan kanun hükümleri uygulanacaktır. Belirsiz süreli sözleşmelerde ise kanun değişikliği yürürlüğe girdiği tarih itibariyle sözleşmedeki yeni kanuna aykırı hükümler uygulanmayacaktır.

Kanun değişikliği ile birlikte ön ödemeli devre tatil sözleşmesi kurulması yasaklanmaktaydı ancak kanun değişikliğinin yayım tarihi itibariyle yapı ruhsatı alınmış taşınmazlar için kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl boyunca ön ödemeli devre tatil sözleşmesi imzalanabilecektir.