You are currently viewing Sözleşmelerde Aşırı İfa Güçlüğü

Sözleşmelerde Aşırı İfa Güçlüğü

Giriş

Bu yazımızda sözleşmelerin kurulmasından sonra söz konusu sözleşmelerin şartlarında önemli değişiklikler meydana gelmesi halinde sözleşmenin uyarlanması kavramı ve ilgili Türk Borçlar Kanunu düzenlemesi üzerinde duracağız.

Aşırı ifa güçlüğü

Madde 138- Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır.

Bu madde hükmü yabancı para borçlarında da uygulanır.

I- Aşırı İfa Güçlüğü ve Sözleşmenin Uyarlanması Kavramı

Sözleşmenin kurulmasından sonra meydana gelen değişiklikler kimi zaman taraflar açısından hakkaniyetli olmayan sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Özellikle savaş, isyan, kıtlık, deprem, ağır enflasyon gibi tarafların öngöremediği ve çoğunlukla karşı koyamadıkları olağanüstü olayların olumsuz etkileri tarafların omuzlarına yüklenmektedir. Bu durumlarda özellikle borçlu aleyhine adil olmayan durumlar ortaya çıkmaktadır. Tam tersi alacaklı konumda olan kiraya verenin alacağı kira parası enflasyon karşısında zamanla sembolik bir rakam haline gelebilir.

 Bu halde Türk Hukuku, sözleşme şartlarının sonradan önemli ölçüde değişmesi halinde adalet ve dürüstlük kurallarına dayanarak uyarlamayı kabul etmektedir. Bu uyarlamaya ‘sözleşmenin uyarlanması’ denir.

II- Sözleşmenin Uyarlanması İçin Gerekli Koşullar

  1. Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülemeyen ve öngörülmesi beklenmeyen olağanüstü bir durum ortaya çıkmış olmalıdır.
  2. Beklenmeyen bu durum borçludan kaynaklanmamalıdır.
  3. Olağanüstü durum, sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olan olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kuralına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirmiş olmalıdır.
  4. Borçlu, borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı güçleşmesinden kaynaklanan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olmalıdır.

III- Uyarlama Çeşitleri ve Hâkim Tarafından Uyarlama

Sözleşmenin tarafları bu risklere karşı imzaladıkları sözleşmeye bu hallerde ne yapacaklarına ilişkin kurallar koyabilecekleri gibi, sözleşmede kural yoksa kanundaki kurallarla da uyarlama yapılabilir.

 Sözleşmede kural bulunamazsa ya da kanuni kurallarla uyarlama yapılamazsa, hâkim de uyarlamaya karar verebilir. Bu halde uyarlama; iradi uyarlama, kanuni uyarlama ve yargısal uyarlama (hâkimin uyarlaması) olarak üçe ayrılır.

IV- Sözleşmenin Değişen Şartlara Hâkim Tarafından Uyarlanması (Yargısal Uyarlama)

Hâkim sözleşmeyi değişen şartlara uyarlamaya karar verirse, her iki tarafın menfaatini göz önünde tutmak suretiyle sözleşmenin amaç ve anlamına en uygun düşen uyarlama şeklini seçer.

Hâkim uyarlama yaparken; sözleşme şartlarının değiştirilmesi, sürenin uzatılması veya sözleşmenin ortadan kaldırılması gibi kararlar verebilir. Hâkim bu hallerde tarafların talepleriyle de bağlıdır. Taraflar sözleşmenin feshini istemiyor ise, hâkim kendiliğinden buna karar veremez.

Örnek Yargıtay Kararları

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/515 E., 2019/1233 K. T. 28.11.2019

Sözleşme yapıldığında karşılıklı edimler arasında mevcut olan denge sonradan şartların olağanüstü değişmesiyle büyük ölçüde tarafların biri aleyhine katlanılamayacak derecede bozulabilir. İşte bu durumda sözleşmeye bağlılık ilkesine sıkı sıkıya bağlı kalmak adalet, hakkaniyet ve objektif hüsnüniyet kaidelerine aykırı bir durum yaratır hale gelir. Hukukta bu zıtlık ( Clausula Rebüs Sic Stantibus -beklenmeyen hal şartı- sözleşmenin değişen şartlara uydurulması ) ilkesi ile giderilmeye çalışılmaktadır. İşte Bu bağlamda hakim, somut olayın verilerine göre alacaklı yararına borçlunun edimini yükseltmeye veya borçlu yaranına onun tamamen veya kısmen edim yükümlülüğünden kurtulmasına karar verilebilir ve müdahale ederek sözleşmeyi değişen koşullara uyarlar. Bununla birlikte her talep vukuunda sözleşmeyi değişen hal ve şartlara uydurmak mümkün değildir…. Sözleşmeye müdahale müessesesi istisnai, tali ( ikinci derecede ) yardımcı nitelikte olup, ancak uyarlama kurumun şartlarının mevcudiyeti halinde anılan kurumun uygulanması gündeme gelebilecektir.”

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/1614 E., 2014/900 K. T. 12.11.2014

  “…Davacının konut almak için Japon Yeni endeksli tüketici kredisi kullandığı, sözleşme tarihinden sonra söz konusu yabancı paranın Türk Lirası karşısında öngörülemeyen bir biçimde değer kazanması ile edimler arasındaki dengenin büyük oranda bozulduğu, bunun sözleşmenin uyarlanmasını gerektiren sebeplerden olduğu, kredi taksitlerinin tamamı ödenmeden dava açıldığına göre edimlerin henüz ifa edilmemiş olması şartının da mevcut bulunduğu anlaşılmış,…”

Kaynakça

  1. Borçlar Hukukunun Güncel Meseleleri 2023 (Havutcu, Özen, Özsunay, Özdemir, Köksal, Topuz, Öcal, Yeniocak, Şenol, Karabağ)
  2. Borçlar Hukuku Şerhi II (Prof. Dr. Fikret Eren)
  3. Türk Borçlar Hukukunda Aşırı İfa Güçlüğü (Elif Pak)