You are currently viewing Derneklerin Yardım ve Bağış Toplama Hakkı ve Yetkisi

Derneklerin Yardım ve Bağış Toplama Hakkı ve Yetkisi

Dernekler her ne kadar belli bir amacı gerçekleştirmek üzere bir araya gelmiş kişi toplulukları olsalar da bu amacın gerçekleştirilebilmesi için maddi kaynak da çok önemli bir gereksinimdir. Dernekler, tüzüklerindeki amaçları gerçekleştirebilmek için maddi kaynak yaratmak amacıyla temel olarak üyelerinden aidat toplar ve gelirlerini yalnızca derneğin kuruluş amacını gerçekleştirmek için kullanmak üzere ticari işletme işletebilirler. Bununla birlikte, dernekler faaliyet alanlarını genişletmek için daha fazla kaynağa ihtiyaç duyabilir veya anlık gelişen durumlarda derneğin mevcut gelirleri bu durum için yetersiz kalabilir. Örneğin ülkeyi ağaçlandırmak için kurulmuş bir derneğin mevcut gelir ve malvarlıkları ülkenin birçok yerinde etkisini gösteren orman yangınları sonucu ortaya çıkan hasarı gidermekte yetersiz kalabilir veya çağdaş bir nesil yetiştirmek için öğrencilere eğitim desteği veren bir dernek, pandemi koşullarında öğrencilerin uzaktan eğitimi için bilgisayar ve tablet gereksinimlerini karşılayabilmek için yasal hakkı olan yardım toplama yoluna başvurabilir.

Elde ettiği diğer gelirleri gibi toplanan tüm bağış ve yardımları da dernekler, tüzüklerindeki amaçlar doğrultusunda kullanmak zorundadır. Diğer taraftan bakacak olursak da kişinin dernek ile üyelik ilişkisi başladığı andan itibaren üyenin derneğe karşı yükümlülükleri doğmaktadır. Bu yükümlülüklerin altına girmek istemeyen ancak içinde bulunduğu topluma karşı sorumluluk hisseden kişiler, derneklere yardım veya bağışta bulunarak toplumsal amaçların gerçekleştirilmesine katkıda bulunabilirler, bu nedenle derneklerin yardım bağış toplaması dernek olmanın bir gereğidir.

Aşağıda derneklerin bağış ve yardım toplama süreçlerini irdelemeye çalışacağız ancak baştan belirtmemiz gerekir ki Anayasa’nın 33. maddesinde düzenlenen dernek kurma özgürlüğü derneği yaşatma özgürlüğünü de kapsar ve bunun için de derneğin mali güce ulaşması gerekir ancak mevzuatımız derneklerin yardım toplamasını çok sıkı kurallarla denetim altında tutmuş ve hatta neredeyse yasaklamıştır. Kural yardım toplayamamak iken istisna yardım toplamak için izin alabilmek olmuştur. Bu haliyle yardım toplama mevzuatının Anayasa’nın demokratik devlet ve hukuk devleti ilkeleriyle 33. maddede düzenlenen dernek kurma özgürlüğüne aykırı olduğu kanaatindeyiz.

1- Derneklerin Yardım Toplaması ile Bağış Kabul Etmesi Arasındaki Fark

Yardım toplama ve bağış kabul etme aslında aynı araçlar gibi gözükse de aralarında birtakım hukuksal farklar vardır. Bununla birlikte, bağış da yardım da iki taraflı bir hukuksal işlemdir ve derneğin kabul etmesi ile gerçekleşir, dernek kabul etmez ise bu işlemler gerçekleşmez. Gerek Dernekler Kanunu ve Dernekler Yönetmeliği’nde ve gerekse 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu’nda da yardım ile bağış arasındaki fark net olarak çizilmemiştir. Aralarındaki temel farklar, yardım toplama, derneğin yalnızca belirli bir amacı gerçekleştirmek maksadıyla ve derneğin kendi talebi doğrultusunda kişilerden nakdi yardım almasıdır. Bağış ise kişilerin, derneğin talebi olmaksızın karşılıksız olarak ayni veya nakdi kazandırmada bulunmasıdır. Örneğin, eğitim alanında faaliyet gösteren bir derneğin pandemi döneminde durumu olmayan öğrenciler için uzaktan eğitime erişebilmeleri amacıyla dizüstü bilgisayar almak için para toplaması yardım kampanyası faaliyetiyken; bir kişinin taşınmazını yurt yapması için veya tüzük amaçları doğrultusunda kullanması için yine aynı derneğe karşılıksız devretmesi ise bağış işlemidir.

2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu’nun 2. maddesinde yardım toplayabilecek kişiler ve bu kanunun kapsamı şu şekilde belirtilmiştir: “Bu Kanun; yardım toplamaya yetkili kişi ve kuruluşların, amaçlarına ve kamu yararına uygun olarak, yardım toplama faaliyetlerine ait esasları kapsar. Türk Silahlı Kuvvetlerinin kendi bünyesi içerisindeki yardım toplama faaliyetleri ile dernekler, sendikalar ve bunların üst kuruluşlarına, spor kulüplerine, mesleki kuruluşlara ve bağış kabulüne yetkili vakıflara kendi statülerine göre üyeleri ve diğer kişiler tarafından yapılacak bağış ve yardımlarla bunların öz kaynaklarından sağlayacakları gelirler, bu Kanunun kapsamı dışındadır.” Bu hükümden de anlaşılacağı üzere derneklerin, dernek kurma ve yaşatma özgürlüğü kapsamında kendi üyeleri ve destekçileri arasında yürütülen bağış ve dayanışma faaliyetleri bu yasanın kapsamı dışındadır ve yasada öngörülen düzenlemelere ve süreçlere tabi değildir.

Derneklere bağış için Türk Borçlar Kanunu’nun “Bağışlama Sözleşmesi” başlığı ile düzenlenen 285. ve devamındaki maddeler uygulama alanı bulacaktır. Bir diğer fark ise izin konusunda ortaya çıkmaktadır. Derneklerin istisna halleri dışında yardım toplayabilmeleri için izin almaları zorunlu iken, bağış kabul etmeleri için izin almalarına gerek yoktur, dernekler resmi olarak kuruldukları andan itibaren tüzel kişilik kazanır ve bağış kabul edebilirler. Dernekler kendilerine yapılan bağışlamaları “Ayni Yardım Alındı Belgesi” düzenleyerek kabul etmek zorundadırlar.

2- Derneklerin Yardım Toplama Usulü

Yasaya göre yardım toplama faaliyetinde bulunabilmek için ilgili makamlardan izin alınması zorunludur. İzin alınmadan yardım toplama faaliyeti gerçekleştirildiğinde ise kolluk kuvvetleri tarafından faaliyet durdurulur ve toplanan mal ve paraların mülkiyeti kamuya geçer. İzinsiz yardım toplama faaliyetinde bulunan ilgili kişiler hakkında da dernek merkezinin bulunduğu ilin valisi tarafından beş bin Türk Lirası’ndan yüz bin Türk Lirası’na kadar idari para cezası verilir. 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu’nun yardım toplayabilecek olanlar başlıklı 3. maddesinde dernekler, yardım toplayabilecek kişi ve kurumlar arasında sayılmıştır. Yardım, yalnızca kanunda belirtilen amaçları gerçekleştirmek üzere toplanabilecektir. Bu maddeye göre yalnızca “Kamu yararına uygun olarak, amaçlarını gerçekleştirmek, muhtaç kişilere yardım sağlamak ve kamu hizmetlerinden bir veya birkaçını gerçekleştirmek veya destek olmak üzere” yardım toplanabilecektir.

Derneklerde yardım toplamak için başvuruda bulunacak organ dernek yönetim kuruludur, şube yönetim kurulunun böyle bir yetkisi yoktur. Yönetim kurulu tarafından, yardım toplama tek bir ilçede gerçekleşiyor ise o ilçenin kaymakamına, aynı ildeki birden fazla ilçede gerçekleşiyor ise o ilin valisine başvurarak izin alınır. Başvurular il ve ilçelerdeki Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlükleri üzerinden yapılır. Yardım toplama faaliyeti birden fazla ilin sınırları içerisinde gerçekleşiyor ise dernek genel merkezinin bulunduğu ilin valisine başvurularak izin istenir. İzin veren vali durumu yardım toplanan illerin valisine ve İçişleri Bakanlığı’na bildirir. Dernekler yurtdışındaki kişi ve kurum ve kuruluşlardan ayni ve nakdi yardım alırken de mülki idare amirliğine bildirimde bulunmak zorundadırlar. Aynı şekilde burada temsilcilikleri veya şubeleri bulunan yabancı derneklerin de bildirimde bulunması zorunludur.

Dernekler, yardım toplama izni için başvuru yaparken dilekçelerinde yardım toplamaya ilişkin yönetim kurulu kararını, yardımın hangi amaçla ve ne kadar süre ile toplanacağını, yardımın hangi il ve ilçelerde toplanacağının, hangi şekilde yardım toplanacağı, yardım toplama faaliyetinde kimlerin görevlendirileceğini ve bu kişilerin kimlik bilgileri ve açık adreslerinin, yardım toplama faaliyetinde görev alacak kişi kamu görevlisi ise ilgili valilik veya kaymakamlıktan alınmış izin belgelerinin yer alması zorunludur.

Yardım toplamanın hangi şekillerde yapılabileceği kanunda sınırlı sayıda belirtilmiştir. Bu şekilde yapılmayan yardım toplama faaliyetleri izinsiz yardım toplama ile aynı sonuçları doğuracaktır. 2860 sayılı Kanun’un 5. maddesine göre “makbuzla, belirli yerlere kutu koyarak, bankalarda hesap açtırarak, yardım pulu çıkararak, eşya piyangosu düzenleyerek, kültürel gösteriler ve sergiler yoluyla, spor gösterileri, gezi ve eğlenceler düzenlemek veya bilgileri otomatik ya da elektronik olarak işleme tâbi tutmuş sistemler kullanmak suretiyle yardım toplanabilir.” Dernekler bu yardım toplama şekillerinden yalnızca birini kullanmak zorunda değildir. Dernek diler ise kanunda sayılan şekillerden birkaçını kullanarak da yardım toplama faaliyetinde bulunabilir. Yardım toplama için kullanılan bilet ve makbuzlarda da yardımın hangi amaç için toplandığının belirtilmesi zorunludur.

3- Yardım Toplama Faaliyetinin Süresi ve Denetimi

Yardım toplama başvurusu, izin vermeye yetkili makamlarca başvuru üzerine; işin önemi, yardım toplama faaliyetine girişeceklerin yeterlikleri, yapılacak hizmetin amaca ve kamu yararına uygunluğu, yardım toplama faaliyetinin başarıya ulaşıp ulaşamayacağı ve gerekli görülen diğer konular üzerinde inceleme yapılır ve sonucu en geç iki ay içinde başvuranlara bildirilir. İdarenin bu kararına karşı Anayasa’nın 125. maddesi hükmü gereği idare mahkemeleri üzerinden yargı denetimi açıktır. Yardım toplama süresinin takdiri, izin veren makama aittir. Bu süre bir yılı geçemez ancak haklı nedenlerin bulunması halinde verilen süre, izin veren makamca bir yılı geçmemek üzere uzatılabilir.

Yardım toplama faaliyetleri ile sağlanan net gelirin gerçekleştirilmek istenen amaç doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığı izin veren makamın gözetim ve denetimine tabidir. İzin veren makam, gerekli denetlemeyi yaptırmak üzere, memurlar arasından veya dışarıdan yeterli sayıda denetçi görevlendirir ve ilgililere bildirir.

Denetim ile görevlendirilenler ve izin vermeye yetkili makamlar, yardım toplama faaliyetiyle ilgili olanlar ile kamu kurum ve kuruluşlarından, bankalar dâhil gerçek ve tüzel kişilerden denetim görevi kapsamına giren hususla sınırlı olarak ilgili bilgi ve belgeyi isteme yetkisine sahiptir. Talepte bulunulanlar özel kanunlarda yazılı hükümleri ileri sürerek bilgi ve belge vermekten kaçınamazlar.

Denetçiler, yardım toplama faaliyetlerinin belgelerini ve kesin hesabını inceleyerek, sonucu bir rapor halinde ve belirlenen süre içinde, görevlendiren makama verirler. Denetleme raporunun: yardım toplama faaliyetinin brüt gelirini, yardım toplama faaliyeti için yapılan gideri, yardım toplama faaliyeti sonunda sağlanan net geliri, bu gelirin amacı gerçekleştirmede yeterli olup olamayacağı konusundaki bilgiyi, izin veren makamca incelenmesi istenen hususlarla ilgili açıklamaları içermesi gerekir. Denetçiler, girmesinde yarar gördükleri hususları da rapora yazarlar.

Görüldüğü üzere, derneklerin gelir elde edebilmek için etkinlik düzenlemeleri örneğin bilet bastırarak tiyatro oyunu sergilemeleri veya kermes düzenleyebilmeleri için dahi eğer iktisadi işletmeleri yok ise 2860 sayılı Kanun uyarınca mülki idare amirliğinden yani idareden izin almaları gerekecektir. Bu yönüyle mevzuat çok ciddi kısıtlamalar içermektedir.

4- Süresiz Yardım Toplama İzni

2860 sayılı Kanun çok sıkı kurallar ve düzenlemeler getirmekte olsa da her koşulda yardım toplarken izin almak şart değildir. Yasanın 5. maddesine göre Cumhurbaşkanı’nın kararı ile kamu yararına çalışan dernekler izin almadan yardım toplayabilecektir. Bu yetki daha önce Bakanlar Kurulu’na aitdi. Yasanın bu yönüyle de idarenin hangi ölçüt ve esaslara göre kamuya yararlı derneklere böyle geniş ve kritik bir ayrıcalığı tanıyacağı noktasında düzenlemeler içermediğinden yetersiz olduğu kanaatindeyiz. Yine Cumhurbaşkanı’nın bu kararına karşı da Anayasa’nın 125. maddesi hükmü gereği yargı yolu açıktır, görevli mahkeme Danıştay’dır.