You are currently viewing Yurtdışında Yaşayan Kat Malikine Nasıl Tebligat Yapılır?

Yurtdışında Yaşayan Kat Malikine Nasıl Tebligat Yapılır?

Hukuki anlamda tebligat, hukuki işlemlerin kanunda öngörüldüğü şekilde muhatabına veya muhatap adına kabule kanunen yetkili şahıslara yazılı olarak veya ilan yoluyla bildirimi ve bu bildirimin yapıldığının, kanunda öngörüldüğü şekilde belgelendirilmesi işlemidir[1] Yapılan işlemi tebligat olarak nitelendirebilmek için kanunun öngördüğü şekilde yazılı bildirim ve belgelendirme şartlarını taşıması gerekmektedir. Bu unsurların hiç veya birinin bulunmaması durumda ise tebligatın yokluğu durumu söz konusu olacaktır. Türk hukuk uygulamasında bugün karşılaşılan en önemli sorunların başında davaların makul sürelerde sonuçlandırılamaması gelmektedir. Bunun temel nedenlerinden birisi ise usuli bir işlem olan tebligat işleminde yaşanan sıkıntılar ve özellikle tebligatların zamanında yapılamaması sorunudur. Bu açıdan tebligat, yargılamaların makul sürede tamamlanması, adaletin geç olmadan yerine getirilmesi açısından son derece önem arz eden bir usul işlemidir. Tebligata ilişkin hukuki düzenlemelerin amacı da tebligatın muhatabına en kısa zamanda ve usulüne uygun olarak yapılmasını sağlayarak ilgilinin, elindeki belge ile bilgilendirilmesini sağlamaktır. Bunun yanında tebligat işleminin anılan bu amaçlarına ulaşabilmesi için mevzuatın da değişen sosyal koşullara ve toplumsal ihtiyaçlara cevap verecek şekilde uyarlanması gerekmektedir. Tebligat Kanunu ile öngörülen düzenlemeler, tebligatın kat maliklerine ulaşması konusunda oldukça karmaşık bir yapı ortaya koymaktaydı. Bu kapsamda Tebligat Kanunu’nda 06/06/185 tarihli 3220 sayılı Kanunu ile getirilen Ek 1. Madde getirilerek bu konudaki toplumsal ihtiyaçlara cevap verilmesi amaçlanmıştır. Söz konusu hüküm gereğince, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun uygulandığı hallerde, bağımsız bölüm sahiplerine tebligata ilişkin özel bir düzenleme getirilmiştir. Söz konusu Kanunun Ek 1 maddesine göre; “Kat Mülkiyeti Kanunu’nun uygulandığı hallerde, ortak taşınmazda oturmayan her bağımsız bölüm sahibi, apartman yönetimi ve ortak giderler ile ilgili tebligat yönünden geçerli olmak üzere, Türkiye’de bir adresini yöneticiye yazılı olarak bildirmek zorundadır” denilmiştir. Getirilen düzenlemenin gerekçesi ise şu şekildedir “Bugün en büyük sorun, Kat Mülkiyeti Kanununa tabi bulunan apartmanlarda bağımsız bölüm sahiplerini bir araya getirmek, ortak giderlere katkılarını sağlamaktır. Usulüne uygun biçimde kat maliklerinin toplanmaması, ortak giderlerin toplanmaması ve icra takiplerinin dahi gereğince sonuçsuz kalması ya da çok gecikmesi tebligat yapılamamaktan kaynaklanmaktadır. Günlük hayatın zorunlu ihtiyacı olarak bu ek madde düzenlenmiştir.” Demek suretiyle bu düzenlemenin en önemli sebebinin Kat Mülkiyeti Kanunu’nun uygulandığı durumlarda apartman, site yönetimi ve ortak giderlerle ilgili tebligatların yapılmasına ilişkin uygulamada karşılaşılan sorunlar olduğunu belirtmektedir. Kendi bağımsız bölümlerinde oturmayan kat maliklerine tebligatın geç veya hiç yapılmaması sonucunda icra takipleri sonuçsuz kalmakta veyahut süreç çok uzamaktadır. Bu durum ise kat mülkiyetinde kanundan doğan yükümlülüklerini yerine getirmeyen kat maliklerine karşı gerekli hukuki işlemlerin ve süreçlerin zamanında ve gereği gibi yapılamamasına ve bu sebeple kat mülkiyeti ilişkisinin diğer bağımsız bölüm sahipleri açısından çekilmez bir hal almasına neden olmaktadır. Bu açıdan Tebligat Kanunu Ek m.1’de, kat mülkiyetinin uygulandığı haller için önemli bir tebligat kolaylığı getirmek suretiyle kat mülkiyetini işlevsel ve günlük ihtiyaçlara uygun bir hale getirmeyi amaçlamıştır.

Bağımsız bölüm sahibinin adres bildirmemesi veya yazılı olarak bildirdiği adrese tebligat yapılamaması hallerinde, bundan sonraki bütün tebligatlar, o kişiye ait bağımsız bölümde fiilen oturana yapılır. Tebligatın bir örneği apartman girişinde bulundurulacak ilan tahtasına asılır. Bağımsız bölümde fiilen oturana bu şekilde yapılacak tebligat, bağımsız bölüm sahibine yapılmış sayılır. Tebligat Kanunu’nda öngörülen tebligata ilişkin prosedürler ek madde 1 uyarınca kat mülkiyetli bir yapıda malik bağımsız bölümünde oturmuyor ise uygulanmayacaktır. Bu halde apartman yönetimi ve ortak giderlerle ilgili malike yapılacak tebligatlar için adres araştırılması yapmadan veya elektronik adres kayıt sistemine bakmadan, bağımsız bölüm sahibinin bildirdiği adrese tebligatın yapılması gerekmektedir. Buna göre, bağımsız bölüm sahibi herhangi bir adres bildirmemiş veya yazılı olarak bildirdiği adrese tebligat yapılamamış ise, bundan sonraki bütün tebligatlar, o kişiye ait bağımsız bölümde fiilen oturana yapılacak, bağımsız bölümde fiilen oturan yoksa ilân tahtasına asılan tebligat örneği bağımsız bölüm sahibine yapılmış sayılacaktır. [2] Tebligat Kanunu Ek m.1’de açıklanan adres bildirme zorunluluğu ancak bağımsız bölüm sahibinin taşınmazda oturmaması durumunda söz konusu olacaktır. Dolayısıyla hükmün zıt yorumundan bağımsız bölüm sahibi taşınmazda oturuyorsa adres bildirmesine gerek olmayacaktır. Ayrıca Tebligat Kanunu Ek m. 1 sadece apartman yönetimi ve ortak giderlere ilişkin tebligatların yapılmasına dair usulü düzenlemekte olup, bu hususların dışında herhangi bir konuda mülk sahibine yapılacak tebligatlarda bu hüküm uygulanmayacaktır. Tebligat Kanununun Ek m.1 Kat Mülkiyeti Kanununun uygulandığı hallerde apartman yönetimi ve ortak giderlerle ilgili tebligatlar için özel bir tebliğ usulüdür.

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, T. 22.01.2002, E. 2001/11074, K. 2002/464 sayılı kararına konu olan bir uyuşmazlıkta yurt dışında yaşayan bağımsız bölüm sahibi davacı, kendisine tebligat yapılmadan düzenlenen kat malikleri kurulunda alınan kararın iptalini istemiştir. Yargıtay, davalı apartman yönetiminin, davacının adresinin bilinmemesi nedeniyle tebligatın yapılamadığını bildirdiğini, bu durumda yönetime adres bırakmayan davacı çağrılamadan yapılan toplantının geçersiz sayılmaması gerektiğini belirtmiştir. Dolayısıyla Yargıtay bu kararında bağımsız bölümde fiilen oturan kimsenin olmaması halinde şayet bağımsız bölüm sahibi de tebligat için bir adres bildirmemiş ise bu durumda tebligat yapılamamasını haklı görmektedir. Ayrıca Tebligat Kanunu m. 28 uyarınca ilanen tebligat yapılmasını aramamıştır. Yargıtay’ın anılan kararından sonra Tebligat Kanunu Ek. m.1’e son bir fıkra eklenmiştir. Bu fıkraya göre, “bağımsız bölümde fiilen oturan yoksa ilan tahtasına asılan tebligat örneği bağımsız bölüm sahibine yapılmış sayılır”. denmektedir. Böylece bağımsız bölüm sahibinin apartman yönetimine adres bildirmemesi veya yazılı olarak bildirdiği adrese tebligat yapılamaması hallerinde şayet bağımsız bölümde de fiilen kimse oturmuyorsa ilan tahtasına asılan tebligat örneğinin bağımsız bölüm sahibine yapılmış sayılacağı kabul edilmiştir. Bununla birlikte, bağımsız bölümde yaşamayan mal sahibine ilgili tebligat Ek madde 1 uyarınca yapılma imkanı olmasına rağmen Tebligat Kanunu’nun diğer hükümlerine göre yapılmışsa bu durum tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmayacaktır. Zira Tebligat Kanunu Ek madde 1 hükmünün amacı, uygulamada tebligat usulüne yönelik bir kolaylık sağlamaktır. Nitekim Yargıtay da konuyla ilgili bu görüşü benimsemektedir.

Özetle uygulamada kat mülkiyetinin en çok uygulandığı yerler olan toplu yapılar, kat mülkiyetli siteler ve devre mülklerde apartman yönetimi ve ortak giderlerle ilgili tebligat bağımsız bölüm sahiplerine yapılırken, bağımsız bölümde oturmayan malik bakımından tebligat adresi, adres araştırması yapılmasına gerek olmadan, bağımsız bölüm sahibinin bildireceği adres olacaktır. Bağımsız bölüm sahibi adres bildirmemiş ise yine kişiyle ilgili adres araştırılması yapılmasına gerek olmadan, apartman yönetimi ve ortak giderlerle ilgili bütün tebligatlar o kişiye ait bağımsız bölümde fiilen oturana yapılacaktır. Bağımsız bölümde fiilen oturan yoksa bu halde tebligat ilan tahtasına asılmak suretiyle bağımsız bölüm sahibine yapılmış sayılacaktır.

  1. Ejder Yılmaz/Tacar Çağlar, Tebligat Hukuku, 6. bs., Yetkin Yayınları, Ankara, 2013, s. 39;
  2. Akif Genç, TEBLİGAT KANUNU EK MADDE 1’E GÖRE BAĞIMS, İÜHFM C. LXXIV, S. 1, 2016