PDF HALİNİ İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ
G İ R İ Ş
Gemi ipoteği, uygulamada taşınmaz ipotekleri kadar sıklıkla karşımıza çıkmasa da ticari hayatın önemli bir parçası. Gemi ipoteğinin uygulamasının taşınmaz ipoteklerine göre çok daha az olmasının temel nedeni kanaatimizce, ülkemizin ticari gemi filosunun zayıf olmasıdır. Öyle ki ticari deniz filomuz komşumuz Yunanistan’ın onda biri büyüklüğünde.
Özellikle son on yılda gayrimenkul sektöründeki hareketlilik ve konut satışlarının çoğunun kredili satışlardan oluştuğu gözetildiğinde arsa, dükkan ve mesken gibi taşınmaz ipoteklerinin ayni teminatlandırma uygulamasındaki hakim yerini koruyacağı görünüyor.
Gemi ipoteğinde teminatın gemi olması konuyu ticaret hukuku ve deniz ticareti hukuku alanlarına çekmekte. Biz bu çalışmamızda, gemi poteğinin tesisini, kapsamını ve türlerini ele alırken sıklıkla TTK hükümlerine başvurduk. İpoteğin paraya çevrilmesi sürecinde de İİK hükümlerine değindik.
Çalışmamızın faydalı olmasını diliyoruz.
I. GEMİ İPOTEĞİ
Günümüzde küresel ticarette ağırlıklı olarak deniz yolu tercih edilmektedir.
1950 yılında 500 milyon ton olan dünya deniz ticaret hacmi bugün 18 kat artarak
9 milyar tona ulaşmıştır. Hacim olarak dünya ticaretinin %75’i denizyoluyla,
%16’sı demiryolu ve karayoluyla, %9’u boru hattı ile ve %0,3’ü havayoluyla gerçekleştirilmektedir1. Deniz ticaretinin yükünü ise gemiler çekmekte, küresel ticaret büyük ve pahalı gemiler eliyle yürütülmektedir. Gemilerin değerinin çok yüksek olması satışlarının krediyle yapılmasına neden olmakta, kredili satışlar da bir teminat aracı olarak ipoteği zorunlu kılmaktadır.
Gemi, doğası gereği taşınır bir maldır. TTK hükümleri açısından gemi; tekne biçiminde olan, denizde hareket yeteneğine saihp olan, denizde hareketi gerektirecek bir amaca tahsis edilmiş pek küçük olmayan deniz aygıtlarıdır2. Kanun koyucu tarafından özel hüküm getirimemiş olsaydı gemilerin rehni de menkul rehni hükümlerine göre yapılacaktı 3 . Gemileri, menkuller gibi rehnetmenin iki önemli sakıncası olduğu kabul edilmektedir, bunlar; menkul mallar TMK hükümlerine göre alacaklıya teslim edilerek rehnedilebilirler, bu durumda borçlu donatan gemisi elinde olmadan ticaret yapamayacak ve borcuna ödeyemeyecektir; ikinci olarak da rehin alacaklısı teslim aldığı gemiyi muhafaza etmek için yeni masraflara ve katlanmak durumunda kalacaktır. Bu gibi sakıncaları gözeten kanun koyucu sicile kayıtlı gemilerin rehin alacaklısına teslim edilmeksizin sicile kayıt edilerek rehnedilmesine olanak tanımıştır4.
Bu nedenle gemileri konu alan rehin hakkı “taşınır ipoteği” olarak ifade
edilmektedir5.
Alman hukukunda olduğu gibi Türk hukukunda da ipotekle güvence sağlanmış alacak hakkında zamanaşımı işlemeyecektir6.
II. GEMİ İPOTEĞİNİN TANIMI VE TESİSİ
Rehin, bilindiği gibi alacaklıya, alacağını rehnedilen şeyi paraya çevirterek bedelinden tercihan almak yetkisini tanıyan feri ve sınırlı bir ayni haktır7. Bu tanımdan hareketle, gemi ipoteği de sicile kayıtlı bir gemi veya payı üzerinde tesis olunan ve alacaklıya gemi veya payı sattırarak bedelinden alacağını öncelikle tehsil etmek hakkını tanıyan ayni bir haktır8.
Gemi ipoteği TTK’nın 1014. maddesinin ilk fırkasında açık şekilde tanımlanarak tarif edilmiştir9. Kanunun açık hükmü gereği geminin birden fazla maliki varsa gemi payları üzerinde ipotek tesis edilebilecek, bütün paylar tek bir malikte toplanmışsa ayrı ayrı paylar üzerinde ayrı ayrı kişiler lehine ipotek tesis edilemez.
Öğretide, ancak deniz gemileri üzerinde ipotek tesis olunabileceği, iç su gemileri ile gemi vasfını haiz olmayan şeylerin ipotek edilmelerinin mümkün olmadığı, buna karşılık bir deniz gemisinin ipotek edilebilmesi için ticaret gemisi veya tescili zorunlu bir gemi olmasının şart olmadığı, sicile kayıtlı olmasının yeterli olduğu dile getirilmiştir10.
Yine öğretide, adres gösterme zorunluluğuna ilişkin İİK m. 148/a hükmünün gemi ipoteklerinin tescilinde de dikkate alınacağı, tarafların yurt içinde bir adres
bildirmeleri gerektiği belirtilmektedir11.
III. GEMİ İPOTEĞİNİN KURULMASI
1. Sicile kayıtlı olmayan gemiler üzerindeki iştirak payının rehni TTK’da gemi siciline kayıtlı olmayan gemiler üzerindeki iştirak payının rehni ile sicile kayıtlı gemilerin rehni ayrı ayrı düzenlenmiştir.
Sicile kayıtlı olmayan bir geminin bir donatma iştiraki tarafından işletilmesi halinde, paydaş donatanlardan her birinin iştirak payının rehni, TMK’nın alacaklar ve diğer haklar üzerindeki rehinlere ilişkin (m.954 vd.) hükümlerine tabi olduğu belirtilmektedir12.
TMK hükmü gereği, enede bağlanmış olan veya olmayan alacakların rehni için rehin sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması ve senede bağlı alacaklarda senedin teslim edilmesi gerekmektedir.
2. Sicile kayıtlı gemiler üzerinde ipotek kurulması
Gemi ipoteğinin kurulabilmesi iki unsura bağlıdır; gemi maliki ile alacaklı arasında bir anlaşma olmalı ve bu anlaşma gemi siciline tescil edilmelididir. Sicile kayıtlı gemiler üzerinde ipotek kurulmasına dair kapsamlı ve açıklayıcı hükümler TTK’nın 1015. maddesinde düzenlenmiştir13. Gemi ipoteğinin ya noterde düzenlenip gemi siciline tescil edilmesi yada doğrudan gemi sicil memurluklarında
düzenlenmesi kanunun emredici hükmüdür.
IV. İPOTEK HAKKININ KAPSAMI
TTK m. 1020/1’de gemi ipoteğinin kapsamı hakkında TMK m. 862 ve 863 hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu iki kanun hükümleri gereği, ipotek alacaklısı aşağıda belirtilen unsurlar üzerinden alacağının tehsil edebilecektir.
1. Gemi
Gemi ipoteği kuşkusuz en başta geminin kendisini kapsamaktadır (TTK m.1020/2). Gemi ile birlikte geminin ayrılmaz parçaları ve eklentileri de gemi ipoteğinin kapsamına dahildir. Bununla birlikte, gemiye alacaklı lehine el konmadan önce, geçici bir amaç için olmamak şartıyla gemiden ayrılıp uzaklaştırılan bütünleyici parçaların da ipotek kapsamında olmayacağı ileri sürülmektedir14. Kanaatimizce, yokluğunda geminin gemi olma özelliğini yitirmesine neden olacak parçalar, örneğin pervane, çapa gibi, gemiden götürülmüşse, bunların zorunlu unsurlar olması nedeniyle ipotek kapsamına dahil edilmesi ve fakat beş filikası bulunan bir gemide iki filikanın götürülmüş olması durumunda bunların ipotek kapsamına dahil edilmemesi daha uygun olacaktır.
2. Kira, kamulaştırma bedeli, tazminat istemleri
TTK ve TMK’nın yukarıda anılan hükümleri gereği, gemi ipoteği, borçluya karşı rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takibe başlanmasından veya borçlunun iflasının ilanından itibaren rehnin paraya çevrilmesi anına kadar işleyen gemi kira bedellerini de kapsar. Gemi ipoteği gemi kiracına karşı ancak cebri icra yolu ile takibin kendilerine bildirilmesi veya iflas kararının ilanından sonra ileri sürülebilecektir15.
Gemi malikinin geminin ziyaı ve hasarından dolayı üçüncü kişilere karşı
sahip olduğu tazminat istemleri de gemi ipoteğinin kapsamındadır16.
3. Sigorta Tazminatı
Deniz taşımacılığı büyük riskler barındırdığından geminin sigortalanması ve ipoteğin de sigorta tazminatını kapsıyor olması büyük önem arz etmektedir. TTK m. 1022/1 hükmü gereği, geminin malik veya onun lehine bir başkası tarafından sigorta ettirilmiş olması hâlinde, gemi ipoteği, sigorta konusu olan hasarın meydana gelmesinden önce yapılmış olmak şartı ile sigorta tazminatını da kapsar17
Sicile kayıtlı gemideki ipoteğin sigortacı tarafından bilinmemesi ileri
sürülemez. Sigortacı, riskin gerçekleşmesi halince sigorta tazminatını ipotek alacaklısının muvaffakati olmaksızın malike ödeyemez. Sigorta ile ilgili detaylar için bkz. TTK m. 1024-1029.
V. İPOTEK HAKKININ DERECESİ
Bir gemi üzerinden birden çok ipotek tesis edilebilir. TTK’nın 1017. maddesi hükmü gereği gemi ipoteklerindeki dereceler hakkında TMK’nın taşınmaz rehni hükümleri (TMK m. 870-872) uygulanacaktır. Bu hükme göre gemi üzerindeki her ipoteğin ayrı bir derecesi vardır ve bu derece tescil esnasında belirtilir. İpotek alacaklıları da alacaklarını ipotek tescil tarihlerine göre değil, derecelerine göre elde edecektir. Buna sabit dereceler sistemi denilmiştir. Bu system ipotek alacaklısı, kendi önünde boşalan dereceye kendiliğinden ilerleyemez, ya önceden ipotek borçlusu ile yapılan sözleşmede serbest dereceye ilerleme hakkı düzenlenmiş olmalıdır yada sonradan ipotek borçlusu ile bu hususta sözleşme yapılmalıdır. Mevcut ipotek derecelerinin değiştirlebilmesi için ise derece sahiplerinin noterde sözleşme yapmaları veya gemi sicil müdürlüğünde işlem yapmaları ve malikin de bu duruma muvaffakat etmesi gerekmektedir.
VI. İPOTEKLİ ALACAKLININ HAKLARI
İpotekli alacaklı, ipotek ile teminat altına alınmış alacağı muaccel hale gelip de ödenmediği takdirde, gemi ve yukarıda açıklanan ipoteğin kapsamına giren değerler üzerinden alacağını tehsil edebilir. Bunun için ipoteğin paraya
çevrilmesi talepli olarak cebri yoluyla takip başlatmış olması gerekir.
İpotekli gemi, TTK’nın 1018. maddesine göre TMK’nın 875 ve 876. maddelerinde öngörülen alacaklar için teminat sağlar. Bu alacaklar; ana alacak, takip giderleri ve gecikme faizi, iflasın açıldığı veya paraya çevirmenin istendiği tarihe kadar muaccel olmuş üç yıllık faiz ile son vadeden itibaren işleyen faizdir. Alacaklı, rehinli taşınmazın korunması için zorunlu masraf yapmışsa ve özellikle malikin borçlu olduğu sigorta primini ödemişse, bundan doğan alacakları da tescile gerek olmaksızın rehinli alacağı gibi güvenceden yararlanır.
İpotekli geminin borçlu olmayan malikinin, borçlunun alacaklıya karşı sahip olduğu def’ileri alacaklıya karşı ileri sürebileceği, borçlunun bir def’iden vazgeçmesi ile borçlu olmayan malikin bu def’ileri ileri sürme hakkını kaybetmeyeceği belirtilmektedir18.
Öğretide, ipotekli alacaklının ipoteğe konu alacağını TMK hükümleri gereği temlik ederek gemi ipoteğinin de temellük eden kişiye geçmesini sağlayabileceği belirtilmektedir19.
Gemi veya tesisatın kötüleşmesi sonucu ipoteğin sağladığı teminatın tehlikeye düşmesi halinde alacaklı, malike uygun bir süre vererek tehlikenin giderilmesini ister. TTK m. 1353 hükmü gereği, malikin gemiyi işletme tarzı nedeniyle ipoteğin sağladığı teminat tehlikeye girerse, alacaklı mahkemeden ihtiyati haciz talep edebilir.
VII. İPOTEĞİN SONA ERMESİ
– Ipotek, fer’ibir hak olduğu için temin ettiği alacak sona erdiğinde veya ortadan kalktığında ipotek de sona erer.
– İcra takibi neticesinde geminin paraya çevrilmesi ile ipotek de sona erer.
– Gemi, kurtarılamayacak şekilde batmış veya tamir edilemez hale geldiği için sicilden terkin edilmişse, ipotek konusu gemi ortadan kalktığı için ipotek de sona erer.
– Gemi her ne sebeple olursa olsun Türk bayrağını çekme hakkın yitirmişse ve bu nedenle ipotek terkin edilecekse bunun için alacaklının muvaffakati aranır.
– İpotekli alacaklının feragati halinde sicildeki kaydın terkini ile ipotek sona
erer.
VIII. GEMİ İPOTEĞİNİN ÖZEL TÜRLERİ
1. Birlikte gemi ipoteği
Borcun tamamı için aynı veya başka donatanın birden çok gemisine ipotek konulması halinde birlikte gemi ipoteği söz konusudur (TTK m. 1021/1-2). Gemi sicilinde her geminin kaydında diğer gemilerin de ipotek edilmiş olduğu yazılır.
2. Maksimal ipotek
Alacak miktarı belli değilse veya sürekli olarak değişiyorsa, poteğin karşılayacağı alacağın en yüksek haddi tayin edilerek gemi siciline tescil olunur. Bu gemi ipoteğine maksimal ipotek denir.
3. Yabancı para üzerine ipotek
Yabancı para birimi üzerinden gemi ipoteği tesis edilebilir ancak aynı derecede birden çok para birimi kullanılarak gemi ipoteği tesis edilemez.
4. Sabit kıymetli ipotek
Türk lirası ile ödenecek borçlarda ipotekli geminin karşılayacağı alacak miktarı altın veya yabancı para ölçüsü isle tayin olunabilir, buna sabit değerli ipotek denir.
5. Yapı ipoteği
İnşa halinde bulunan gemi üzerinde de yapı siciline tescil suretiyle ipotek tesisi mümkündür. Tamamlandığında on sekiz gros tonilatodan ufak olacak yapılar üzerinde ipotek kurulamaz. Yapı üzerinde tesis olunan gemi ipoteği inşaatı tamamlandıktan sonra eski derecesi ile gemi üzerinde kalır.
6. Kıymetli evraka ait gemi ipoteği
Tahvile bağlı bir alacaktan, bir poliçeden veya hamiline yazılı veya ciro yoluyla devredilebilen bir senetten kaynaklanan alacakların teminatı için tesis edilen ipotektir.
7. Kanuni ipotek
Yukarıda sayılan ipoteklerini tümü bir sözleşme ile tesis edilmekte olup bunlara akdi ipotek denilmektedir. Akdi ipotekte tescili talep hakkı sözleşmeden doğar.
Bunun yanında, TTK m. 1013 hükmü gereği, tersane sahibine bir geiminin inşaası veya tamirinden doğan alacaklarının temini için gemi üzerinde ipotek talep etme hakkı tanınmıştır.
S O N U Ç
Gemi ipoteği, eşya hukuku ile ticaret hukukunu buluşturan özel bir uygulama alanı ve kanaatimizce ülkelerin ticari gelişmişliğine koşut olarak gemi ipoteği tesisi de artış gösteriyor.
Çalışmamızı yaparken, doktrinimizde ticaret hukukçuları tarafından gemi ipoteği hakkında az da olsa eser üretildiğini görürken, eşya hukukçuları tarafından gemi ipoteği konusunda kayda değer çalışmalar yapılmadığını gördük. Bunun nedeninin gemi ipoteğinin uygulamasının seyrek olmasından kaynaklandığı düşüncesindeyiz.
Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde deniz ticaretinin daha da gelişmesini ve buna bağlı olarak gemi ipoteği tesislerine de daha çok başvurulmasını diliyoruz.
KAYNAKÇA
ATAMER, Kerim, “Deniz Hukukunda Cebri İcra”, Arıkan Yayınları, İstanbul,
2006.
ATAMER, Kerim, “Gemi ve Uçak İpoteğinin Hukuksal Temelleri”, On İki
Levha Yayınları, İstanbul, 2012.
BOZKURT, Tamer,“Deniz Ticareti Hukuku & Kara Taşıma Hukuku” 6.
Baskı, On İki Levha Yayınları, İstanbul, 2013.
CAN, Mertol, “Deniz Ticareti Hukuku”, 2. Baskı, İmaj Yayıncılık, Ankara 2003. ÇAĞA, Tahir / KENDER, Rayegan, “Deniz Ticareti Hukuku”, 12. Bası, Beta
Yayınları, İstanbul, 2002.
KALPSÜZ, Turgut, “Gemi Rehni”, Turhan Kitabevi, Ankara, 2004.
KENDER, Rayegan / ÇETİNGİL, Ergon / YAZICIOĞLU, Emine,
“Deniz Ticareti Hukuku Temel Bilgiler”, 13. Bası, On İki Levha Yayınları, İstanbul, 2012
MAKARACI BAŞAK, Aslı, “Taşınır Rehni Sözleşmesi”, On İki Levha
Yayınları, İstanbul , 2014.
SÖZER, Bülent, “Gemi, Geminin Mütemmim Cüzü ile Teferruatıv ve Bunalrın Finansal Kiralama Sözleşmesi ile Temini Halinde Ortaya Çıkabilecek Sorunlar”, Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2010.
SÜZEL, Cüneyt, “Gemi Alacaklısı Hakkı ve Gemi İpoteği Hakkında 1993
Cenevre Sözleşmesi ve Yeni Türk Ticaret Kanunu”, On İki Levha Yayınları, İstanbul, 2012
İÇTİHATLAR
1http://www.kugm.gov.tr/BLSM_WIYS/DTGM/tr/Analizler/20121019_111113_64032_1_64351
2 SÖZER, Bülent, “Gemi, Geminin Mütemmim Cüzü ile Teferruatıv ve Bunalrın Finansal Kiralama Sözleşmesi ile Temini Halinde Ortaya Çıkabilecek Sorunlar”, Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2010, s. 15-50.
3 TTK m. 937- (1) Bu Kanunda, İcra ve İflas Kanununun taşınmazlara ilişkin hükümlerine tabi olacağı açıkça bildirilen gemiler hakkında 936 ncı madde hükmü uygulanmaz.
(2) Türk Medenî Kanununun 429 uncu maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi ile
444 üncü, 523 üncü ve 635 inci maddelerinin uygulanmasında, “taşınmaz” terimine yapı hâlinde
veya tamamlanmış olan bütün gemiler ve “tapu sicili” terimine “gemi sicilleri” de dâhildir.
4 KENDER, Rayegan / ÇETİNGİL, Ergon / YAZICIOĞLU, Emine, “Deniz Ticareti Hukuku Temel
Bilgiler”, 13. Bası, On İki Levha Yayınları, İstanbul, 2012, s.71.
5 MAKARACI BAŞAK, Aslı, “Taşınır Rehni Sözleşmesi”, On İki Levha, Yay. İstanbul, 2014., s. 34.
6 ATAMER, Kerim, “Gemi ve Uçak İpoteğinin Hukuksal Temelleri”, On İki Levha Yayınları, İstanbul, 2012, s. 443.
7 KALPSÜZ, Turgut, “Gemi Rehni”, Turhan Kitabevi, Ankara, 2004, s. 1.
8 KENDER, Rayegan / ÇETİNGİL, Ergon / YAZICIOĞLU, Emine, a.g.e., s. 71.
9 TTK m. 1014-(1) Bir alacağı teminat altına almak için gemi üzerinde ipotek kurulabilir. Gemi ipoteği alacaklıya, alacağını, geminin bedelinden alma yetkisini verir. Sicile kayıtlı gemilerin sözleşmeye dayalı rehni sadece gemi ipoteği yolu ile sağlanır. İleride doğabilecek veya şarta ya da kıymetli evraka bağlı bir alacak için de ipotek kurulabilir.
10 ÇAĞA, Tahir / KENDER, Rayegan, “Deniz Ticareti Hukuku”, 12. Bası, Beta
Yayınları, İstanbul, 2002, s. 109.
11 ATAMER, Kerim, “Deniz Hukukunda Cebri İcra”, Arıkan Yayınları, İstanbul, 2006, s. 164.
12 BOZKURT, Tamer, “Deniz Ticareti Hukuku & Kara Taşıma Hukuku” 6. Baskı, On İki Levha
Yayınları, İstanbul, 2013., s. 40.
13 TTK m. 1015- (1) Gemi ipoteğinin kurulması için geminin maliki ile alacaklının gemi üzerinde ipotek kurulması hususunda anlaşmaları ve ipoteğin gemi siciline tescil edilmesi şarttır.
(2) İpoteğin kurulmasına ilişkin sözleşmelerin yazılı şekilde yapılması ve imzalarının noterce
onaylanması gerekir. Bu anlaşma gemi sicil müdürlüğünde de yapılabilir. Bu şekillerden birine uygun olarak yapılmadıkça ipoteğin kurulmasına dair anlaşma geçerli olmaz.
(3) Tescilden önce anlaşma Kanunun öngördüğü şekilde yapılmış veya malik tarafından Gemi Sicili Nizamnamesi uyarınca alacaklıya kayda onay verdiği bildirilmiş ya da sicil müdürlüğüne kayıt dilekçesi verilmiş olduğu takdirde, ilgililer tescilden kaçınamazlar.
(4) Malikin tasarruf ehliyetinin sonradan sınırlanması, sicile bildirilen kayda onayını veya kayıt istemini geçersiz duruma getirmez.
(5) Yabancı bir ülkede iktisap edilip, henüz Türk Gemi Sicili veya Türk Uluslararası Gemi Siciline
tescil edilmemiş olan gemilerde bayrak şahadetnamesine şerh tescil hükmündedir. Geminin tescilinde bu gibi ipotekler resen sicile geçirilir.
(6) Hamiline yazılı bir tahvile bağlı alacağı teminat altına almak amacıyla gemi ipoteği kurulması için malikin sicil müdürlüğüne beyanda bulunması ve sicile tescil yeterlidir.
14 KENDER, Rayegan / ÇETİNGİL, Ergon / YAZICIOĞLU, Emine, a.g.e., s. 73.
15 KENDER, Rayegan / ÇETİNGİL, Ergon / YAZICIOĞLU, Emine, a.g.e., s. 73.
16 BOZKURT, Tamer, a.g.e. s. 43.
17 KENDER, Rayegan / ÇETİNGİL, Ergon / YAZICIOĞLU, Emine, a.g.e., s. 74.
Başlatılacak takip İİK hükümlerine göre yürütülür. TTK hükmü gereği, sicile kayıtlı gemiler İİK’nın taşınmaz satışına ilişkin hükümleri göre paraya çevrilecektir (m. 1383).
18 KENDER, Rayegan / ÇETİNGİL, Ergon / YAZICIOĞLU, Emine, a.g.e., s. 76.
19 CAN, Mertol, “Deniz Ticareti Hukuku”, 2. Baskı, İmaj Yayıncılık, Ankara 2003, s. 167.